Akşener: Bu soykırımı durdurun
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Katil Netanyahu’nun, tüm dünya devletlerinin, dünyanın demokrasi şampiyonlarının yanında olanlar; bu haksızlığa, bu soykırıma, bu zulme derhal son verin. Yazıktır, bu. günahtır.”
İYİ Parti’nin kuruluşunun 6. yılı, Ankara Atatürk Spor salonunda düzenlenen programla kutlandı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener programda yaptığı konuşmada İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına tepki gösterdi. Gazze’de yaşananları soykırım olarak nitelendiren Akşener, Filistin’de 2 bin 500’den fazla çocuğun şehit edildiğini belirterek, “Bu insanlık suçunu tüm yüreğimizle, tüm gücümüzle kınıyor ve kınıyorum, katil Netanyahu’nun olduğunu bir kez daha tekrarlıyorum.” bir savaş suçlusu.” Dün gece konuyu takip ederken Gazzeli bir kardeşimin, muhtemelen din adamının çığlığına rastladım. Diyor ki: ’22 Müslüman Arap devleti, neredesin? 22 Arap devleti neden Gazze’ye bir bardak su göndermiyorsunuz? Neden 1 somun ekmek göndermiyorsun? Allah sana bildiği gibi davransın. Ben de ona katılıyorum, Netanyahu sana kendi bildiği gibi davranmalı. İnsani yardım konusunda da başarısız oldular. İYİ Parti olarak Sosyal Politikalar Müdürlüğümüzün başlattığı yardım kampanyasını kendi imkanlarımızla sürdürüyoruz. Uçak kiralayıp Gazze’deki kardeşlerimize yardım etmeye çalışıyoruz. Ama imam kardeşin söylediklerinde şöyle bir şey var: Gazze’yi iç politika meselesi haline getirip gökyüzüne bakıp ıslık çalan 22 Müslüman ve Arap devletine lanet olsun. “Umarım Allah onları cezalandırır” dedi.
‘BENİ KORKUTMAK MÜMKÜN DEĞİL’
Gazze’de insanların bombalardan, açlıktan, susuzluktan öldüğünü kaydeden Akşener, “Bu, dünya için bir uyarı sorunudur. Buradan sesleniyorum; katil Netanyahu’nun yanında olanlara, tüm dünya devletlerine, demokrasi savunucularına” Bu adaletsizliğe, bu soykırıma, zulme bir an önce son verin.” Ayıptır, günahtır. Türkiye’yi yönetenlere sesleniyorum; Miting yapmak güzel, buna bir itirazım yok ama keşke bir hafta önce, bir hafta sonra yapsaydınız. Keşke hepimizi arasaydınız, Türkiye bir araya gelip sesini haykırsaydı. Ancak bu yeterli değil. Bu sorunu iç siyasetin aracı haline getirdi. Getirmek günah ve ayıptır. Sizin göreviniz Türkiye’nin uluslararası sistemde akılcı, sağduyulu bir yaklaşımla Gazze zulmüne bir an önce son vermesini sağlamaktır. Bu ülkede bir yanda bizi Amerika ve İsrail’in yanında konumlandırmaya çalışan ahmaklar; Bu ülkede, sizin yönetiminizde Uygurlar, dediğim gibi, Uygurlar için dünyayı seferber ettiğim ve onların sesi olduğum için, bu ülkede Çin’i temsil eden Çin Büyükelçisi tarafından tehdit edilen tek kişi benim. Bugün bir kez daha İsrail büyükelçisinin aşağılayıcı sözleriyle karşı karşıya kalan tek lider benim. Cevap elbette dışişleri liderimiz tarafından kat kat verildi. Bizim için bu bir zaman kaybı, tırısla vakit kaybetmek. Buradan sesleniyorum; Geleceğin varsa görecek bir şeyin de vardır. “Annesinin amcası Yemen şehidi olan bir ailenin kızı olarak beni korkutmanız mümkün değil” dedi.
‘BİZ KİMSE GİBİ KOLTUK DÖŞEMELERİ GİYMEDİK’
İYİ Parti olarak ‘6 ay dayanmaz’ diyenlere rağmen 6 yıldır ayakta durduklarını belirten Akşener, “Bizden pes etmemizi, sinmemizi, pes etmemizi bekleyenlere rağmen bugün buradayız. ilk günkü kararlılığımız ve kahramanlığımızla 6 yaşındayız. 6 yıl boyunca hiç kolay günler geçirmedik. Bazıları gibi yan yatmadık, her köşeyi gezdik. Bazı insanlar gibi koltuk döşemelerimizi yıpratmadık, yağan kara, kavurucu sıcağa aldırış etmeden ayakkabılarımızı yıprattık, bazı insanlar gibi kendimizi camdan köşklere kilitlemedik, evden eve, dükkân dolaştık. alışveriş yapmak, derdimizi dinlemek. Bazıları gibi milletimizi küçümsemedik, bazıları gibi dertlerini paylaştık. Buradaydık. Bize salon vermediler, sokaklarda yürüdük. Yollarını kestiler. Elektriğimizi, fenerlerin altında toplandık, mikrofonlarımızı aldılar, megafonla konuştuk, bazen kürsüye bile çıkamadık ama pes etmedik, meyve kasalarına, sandalyelere gittik, yine milletimizle buluştuk. Yalanlara, iftiralara katlandık. Eğilmedik, bükülmedik, korkmadık, tereddüt etmedik çünkü bu yolda kaybedecek hiçbir şeyimiz yoktu. Milletimizin teveccühünü kazanmaktan başka bir çaba göstermedik. “Ülkemiz için belirlediğimiz amaç dışında hiçbir amacımız olmadı” dedi.
