Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olan İstanbul Rami Kışlası’nın açılışını yaptı. Açılışına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılacağı 36 bin metrekare kapalı alanla hizmet verecek kütüphanenin, Central Park ve Hyde Park’a benzetilen 51 bin metrekarelik millet bahçesi de bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Kültür ve Turizm Bakanlığımızın değerli mensupları, değerli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Rami Kütüphanesinin başta gençlerimiz olmak üzere ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Sözlerimin başında Burhan Çaçan’a Allah’tan rahmet diliyorum. Kendine has yorumu ve vakur duruşuyla halkımızın gönlünde taht kurmuş bir sanatçıydı. Birbirinden pahalı albümlere imza atan Burhan Çaçan, doldurulması zor bir boşluk bıraktı. Allah’tan tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.
“HAFTANIN HER GÜNÜ 24 SAAT HİZMET”
Rami Kışlası ülkemizde çok değerli bir yere sahiptir. Burası gıda pazarına dönüşünce burada uzun süre peynir, sucuk ve pastırma sattık. Burada bir geçmişim var, onu bir kenara koymak mümkün değil. Burası nasıl bir yerdi, nereye nereye deriz hep… Burada da top oynardık, Rami top sahasıyken. Süleyman ustamız da burada çok vakit geçirdi. Kışla daha sonra gıda toptancıları sitesi de dahil olmak üzere farklı şekillerde değerlendirildi. Bu abidevi eser üzerine İstanbul’un en büyük kütüphanesi olarak düzenlediğimiz çalışma sonunda bitti. Rami’yi bir kültür merkezi olarak planladık. Başta gençlerimiz olmak üzere kitap severlere 24 saat hizmet verecek. Kullanım alanı 36 bin metrekareyi aşan yaklaşık 110 bin metrekarelik bir alanda mevcut yapıya kavuştuk. Kütüphanemizin 2 milyondan fazla kitapla hizmet vermeye başlamasından memnuniyet duyuyorum. Elbette kitap sayımız zamanla artacaktır.
“TARİHİMİZE SAHİPTİRİZ”
Günümüzün vazgeçilmez dijital kaynakları da burada meraklılarıyla buluşacak. İstanbul’a kazandırdığımız bu güzel kültür merkezinin restorasyonunda emeği geçen başta Bakanımız olmak üzere tüm ekibi özellikle tebrik ediyorum. Bu çalışma gerçekten bir başyapıt. Başta İstanbul olmak üzere ülkemizin kültürel mirasına sahip çıkmayı ecdadımıza karşı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Ülkemizin en yeterli altyapısına sahip kongre ve kültür merkezi ve kütüphanesini milletimizin hizmetine sunduk. Dolmabahçe’deki Yıldız Sarayı’ndaki tarihi eserleri restore ederek tarihimize sahip çıktık . Milli Saraylar Başkanlığını Cumhurbaşkanlığına bağlayarak birçok eserin yeniden canlanmasını sağladık. Atatürk Kültür Merkezi’ni çok güzel bir şekilde İstanbul’un kültür sanat hayatına kazandırdık. Bir yanda Kültür ve Turizm Bakanlığımız, diğer yanda belediyelerimiz gençlerimizi kitaplarla buluşturmak için var gücüyle çalışıyor.
ÖĞRENCİLER FİYAT ÖDEMEYECEK
Gittiğimiz her yerde kütüphanelerimizin gençlerimiz üzerindeki kabulüne şahit oluyorum. Bu anlamda bu kelimenin en güzel gövdesini bulduğu yerlerin kütüphaneler olduğuna inanıyorum. İşte böyle bir eser. . Gençlerimizle tam ortasındaydık; ‘Başkan 5 dakika sonra okuldan buraya geliyoruz’ dediler. ‘Çayınızı, kahvenizi, çorbanızı burada içmek ister misiniz?’ İçeceksin, para yok. Yarın sabahtan itibaren bu uygulama da başlıyor. Medeniyetimiz kitaplarla, defterlerle, kalemlerle, okumakla, anlamakla, sormakla ve anlatmakla yoğrulmuş, kıvamını ilim ve hikmetle bulmuştur. Atalarımız her kütüphaneyi cennetten bir köşke benzetmişler. Atalar eserlerini bu ağaçların meyveleri olarak görmüşlerdir. İnşallah onlara layık oluruz.
“BÜTÜN SİSTEMİ YENİDEN YAPILANDIRDIK”
Bazı dönemlerde bu kuraklık iklimi özellikle başımıza kara bir bulut çöktüğünde özellikle kuruldu. Çocuklarımızı ya hiç okula almadılar ya da faşist baskılarla biçimlendirmeye çalıştılar. Merhum Menderes’in başlattığı merhum Özal’ın, sürdürdüğü her alanda çığır açma çabalarını saygıyla anıyoruz. Fırsat eşitliği temelinde hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm milletimizi kucaklamaya çalıştık ve çalıştık. Gelişimin bir bütün olduğuna, eğitim, kültür ve sanatın her şeyden önce geldiğine inanırız. Anaokulundan üniversiteye kadar her kademede köklü reformlar yaptık. Tüm sistemi yeniden yapılandırdık. Üniversitelerimizi 81 ile yaygınlaştırdık. Kültür sanat altyapımızı güçlendirdik. Ülkemize emeği geçen herkesin yanında olduk. Özellikle kültür sanat insanlarımızı teşvik ettik. Son 20 yılda ülkemizin alt yapı eksikliklerini gidermede büyük başarılar elde ettiğimizi kimse inkar edemez.
“YURTİÇİ VE YURT DIŞINDAN HER TÜRLÜ KİTABI ALACAĞIZ”
Bizimkisi ancak büyük hayalleri ve hedefleri olanların yaşayabileceği bir pişmanlık. Dünya değişirken yerinde kalmak gerilemenin işaretidir. Üreten bir Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz. Rami Kütüphanemiz çok farklı bir geleceğe yatırım olacak. Ülkemizin ve İstanbul’un güzel olmasını diliyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bütçesine katkı sağlayarak yurt içi ve yurt dışından her türlü kitabı buradan alacağız. Dünyanın her yerinden kitap ithal edeceğiz ve Rami Kütüphanemizin uluslararası karakterini ortaya çıkaracağız. Herkese şimdiden teşekkürlerimi sunar, hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım. Kendine iyi bak…
BAKAN ERSOY: SAYI 30 BİNİ AŞACAK
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuriş Ersoy açılış konuşmasında, “Burası sadece kütüphane olarak kullanılmıyor, yaşayan bir merkez haline geliyor ve kültür sanatla destekleniyor, burası artık bir çekim merkezi. Çok özel bir millet bahçesi yaptık, bu yüzden insanlar buraya hoşça vakit geçirmek için geliyor. Buradayken kitap okumalarını sağlayın. Güzel kafeteryalara yerleştirdik. Sadece kütüphane ve millet bahçesini değil, kültür sanatla da destekleyelim dedik, bazı noktalarda aktivite alanları oluşturduk. Türkiye’nin en büyük Atatürk İhtisas Kütüphanesini oluşturduk. Şu anda 20 binden fazla kitap var, birkaç hafta içinde bu sayı 30 bini geçecek. Türkiye’de Atatürk ile ilgili yayınlanan tüm kitapları topladık.”
